Kalbin Bahçesinde Tevekkülün Çiçekleri. “Ey gönül, İçinde açmamış nice çiçek taşıyorsun. Ve bazen, sen onları unutuyorsun; ama Rabbin unutmaz...” Kalp, bir bahçedir. Her insan, o bahçeye kendi elleriyle tohum eker. Kimi bir dua bırakır toprağa, kimi bir gözyaşı. Kimi sabır eker, kimi şikâyet. Ama hepsi, zamanla çiçeğe durur.

“Sesli Terapi Tasavvuf” kanalının yeni bir bölümüne hoş geldiniz. Bazı sözler herkese değil, sadece size yazılır. Sözler vardır, kalabalıklar için söylenir. Sözler vardır, yalnızca bir yüreğin derinliğine doğru yürür. İşte şimdi, tam da öyle bir ana geldiniz. Belki sokakta yürürken, belki gece lambası altında düşünürken, belki de hiçbir şey düşünmezken... bu söz size ulaşmak için yola çıktı. Bu, size yazılmış bir söz. Belki bir dua. Belki bir fısıltı. Belki ilahi kaderin,

İbn Sînâ’ya Göre Ruhun Gerçek Derinliği Bir ruh düşün. Ne doğarken ilk soluğu atan bedene, ne de ölürken toprağa karışan cesede ait. Ne zamanın başında yaratılmıştır, ne de sona doğru tükenir. Kendine ait bir menzili, kendiyle bitmeyen bir yolculuğu vardır. İbn Sînâ, bu derinliği anlamaya çalışanlardan sadece biridir; fakat onu diğerlerinden ayıran, aklı ve kalbi aynı terazide tartmaya çalışmasıdır. O ruhu, ne yalnızca bir kavram olarak kabul etti, ne de onu tamamen aklın sı

Muhyiddin İbn Arabi'nin eşsiz eseri Fütûhâtü’l-Mekkiyye’nin 4. cildinden seçilmiş bölümler… Cuma namazının sırlarından kaza namazının bâtınına, gölgelerin secdesinden salât ile namazın farkına kadar derin tasavvufi açıklamalar burada. Her video, zihin ve kalp için eşsiz bir keşif sunuyor.

Bu yazıda Allah’ın El-Azîm ismi, yani yücelik ve azametin sahibi oluşu, tasavvufî bir bakışla incelenmiştir. Yazı boyunca azametin insan kalbindeki etkileri, tevazu ilişkisi, zikir usulü ve sufî geleneğindeki anlamı özgün bir dille ele alınmıştır.

İbnü’l-Arabî’nin Fütûhâtü’l-Mekkiyye adlı başyapıtının 3. cildine ait bu 10 bölümlük seride, namazın sırları, ezanın manası, secdenin hakikati ve gönlün temizlenişi derin tasavvufi bir dille anlatılıyor. Her bölümde bâtınî tefekkür ve kalbi bir keşif seni bekliyor.

El-Halîm ismi, Allah’ın affedici ve sabırlı yönünü temsil eder. Bu makalede El-Halîm’in Kur’an’daki anlamı, sufî yaşamdaki yeri, zikir usulleri ve ruhsal etkileri tasavvufî bir derinlikle ele alınıyor.

Bu yazıda, İbnü’l-Arabî’nin tasavvufun en büyük külliyatlarından biri olan Fütûhâtü’l-Mekkiyye’nin 2. cildi derinlemesine analiz ediliyor. Nefsin mertebeleri, ilâhî isimlerin tecellîleri, kaderin bâtınî boyutu, insan-ı kâmil anlayışı ve vahdet sırrı gibi kavramlar 4000 kelimelik bir çözümlemeyle sunuluyor. Yazının sonunda eserin sesli kitap formatına dair bilgi de yer almakta. Kalbî hakikate ulaşmak isteyenler için bu metin, sadece bir inceleme değil, aynı zamanda manevî bir

“Bu kitap bir yolculuktur. Fakat sıradan bir yol değil, vuslatla varacağın, vuslatla başlayan, vuslatla sona ermeyen bir yol...” Bazı kitaplar vardır; onları okurken bir metni değil, bir müşahedeyi, bir zuhurat anını, bir arifin kalbine doğan ilhamı okursun. Satırlardan çok, aralıklar konuşur sana. Harflerin gölgesinden doğan mânâ, senden senden içeriye yürür. İşte Fütûhâtü’l-Mekkiyye böyle bir eserdir

İnsanın iç âlemi, görünmeyen bir bahçedir. Bu bahçe, ne toprakla ne suyla yeşerir. O, ruhun yağmurlarıyla, kalbin dualarıyla, nefsin sabırla terbiye edilmesiyle büyür. Bahçenin en önemli unsuru ise niyettir. Niyet bir tohumdur; hangi tohumla yola çıkarsan, sonunda onu biçersin. Kalp ise bu tohumun ekildiği yerdir. Ve her kalp, ektiğini doğurur.

El-Habîr, her şeyin iç yüzünden haberdar olan, gizli niyetleri ve görünmeyen hakikatleri bilen Allah’tır. Bu yazıda El-Habîr ismi tasavvufî derinliğiyle, sufîlerin yaşantısıyla ve içsel farkındalık zikirleriyle birlikte açıklanıyor. Zikri, duası ve ruhsal eğitim yönleriyle birlikte ruhu derinleştiren bir yolculuk sunar.

El-Latîf, Allah’ın her şeyi en zarif şekilde gören, bilen ve incelikle yöneten ismidir. Bu yazı, tasavvufî derinliğiyle El-Latîf’in insan ilişkilerinden ruhsal dönüşüme kadar birçok alandaki tezahürünü açıklıyor. Zikir ve dua ile birlikte, kalbin zarafetle terbiye edilmesini hedefliyor.

El-Adl ismi, Allah’ın sonsuz adaletini ve her şeyi yerli yerine koyan İlâhî ölçüyü temsil eder. Bu yazı, adaletin tasavvufî anlamı, sufîlerin içsel adalet disiplini, zikir ve dua ile derin bir ruhsal yolculuk sunar.

El-Hakem, Allah’ın her işi hikmet ve adaletle hükmetme sıfatıdır. Bu yazı, El-Hakem isminin tasavvufî anlamını, kul üzerindeki ruhsal etkilerini, zikir pratiğini ve teslimiyetle yoğrulmuş bir duayı kapsamlı şekilde sunar.

El-Basîr ismi, Allah’ın sadece dışta olanı değil, kalpte gizleneni de gören sıfatıdır. Bu yazı, El-Basîr isminin tasavvufî anlamı, zikir yöntemi, insanın iç dünyasında yarattığı farkındalık ve derin bir dua ile birlikte ele alınmaktadır.

Es-Semîʿ ismi, Allah’ın yalnızca sözleri değil; kalpte saklı niyetleri, gözyaşlarını ve susuşları da işiten sıfatıdır. Bu yazıda, Es-Semîʿ isminin tasavvufî anlamı, zikir uygulamaları, iç dünyadaki yankısı ve özgün bir dua ile birlikte ele alınmaktadır.

El-Müzill ismi, Allah’ın kullarını dilediği şekilde halkın gözünden düşürebileceğini, izzetin yalnızca O’ndan beklenmesi gerektiğini öğreten bir İlâhî sıfattır. Bu yazı, El-Müzill isminin derin tasavvufî açıklamasını, nefsin arınma sürecindeki yerini, zikir uygulamasını ve içsel dönüşümünü kapsamlı şekilde ele alır.

El-Mu‘izz ismi, Allah’ın dilediğini onurlandıran, yücelten, görünmeyen bir kıymetle ağırlayan sıfatıdır. Bu yazı, El-Mu‘izz isminin tasavvufî derinliğini, ruhsal etkilerini, peygamberlerin hayatındaki iz düşümlerini ve içsel izzetin ne olduğunu açıklayan özgün bir derinlikte kaleme alınmıştır.

Er-Râfî ismi, Allah’ın kullarını dilediği an ve dilediği hâl üzere yüceltmesini temsil eder. Bu yazıda Er-Râfî isminin ruhsal etkileri, seyr ü sülûk üzerindeki yeri, içsel yükselişin mahiyeti, zikir pratikleri ve özgün bir dua ile birlikte ele alınmaktadır. Ruhun hafiflemesi, benliğin yokluğu ve Hakk’a yakınlık bu ismin tecellî alanıdır

El-Hâfıd ismi, Allah’ın izzet ve hikmetle dilediğini alçaltan, gönüllerdeki gurur ve kibri kıran, kalpleri tevazuyla eğiten ilâhî bir sıfattır. Bu yazıda, El-Hâfıd’ın tasavvufi anlamı, kalbi eğitici yönü, zikirle ruhu yontan terbiyesi ve sufilerin bu isme dair sırları ele alınmaktadır.