Es-Selâm:

Es-Selâm: Kalbi ve Âlemi Selâmete Çıkaran

Huzur…

İnsanlığın aradığı, dillerde dolanan, ama kalplerde eksik kalan o kelime. Ama Allah’ın bir ismi var ki bu kelimeye anlam katar: Es-Selâm. Bu isim yalnızca “barış” demek değildir. Bu isim, bozulmamışlık, karışmamışlık, korkudan ve kaygıdan uzaklık demektir.

Es-Selâm, Allah’ın zatına ait bir sıfattır.O, her türlü eksiklikten, tehlikeden, endişeden uzak olduğu gibi;O’na yaklaşan kullarına da bu selâmetten bir nasip verir.

İmam Gazzâlî bu ismi şöyle açıklar:

“Selâm, bütün afetlerden, eksikliklerden uzak olan; kullarını selâmete çıkaran, kendisine sığınanı huzura erdiren Zât’tır.”

Kur’an’da Es-Selâm: Varlığın Sükûnu

Kur’ân’da “Selâm” ismi, özellikle âhiret saadeti, cennet ortamı, meleklerin hitabı ve Allah’ın tecellisi bağlamında geçer.

“Selâm; Rahîm Rabb’den bir söz olarak onlara söylenir.”(Yâsîn, 58)

“Melekler onlara şöyle der: Selâm size! Temiz geldiniz, ebedî kalmak üzere girin cennete.”(Zümer, 73)

Bu ayetlerde “selâm”, sadece bir selamlaşma değil; huzura varmış bir varlık halinin müjdesidir.

İbn Arabî’ye Göre Selâm: Hakikatle Barışmak

İbn Arabî, “Selâm” ismini, varlığın Hakk ile uyuşması, zıddiyetin ortadan kalkması olarak yorumlar.Ona göre insan, Allah’ın hükmüyle barışmadığı sürece gerçek selâmete eremez.

“Selâm ismi, Hakk’ın tecellisine razı olan kalpte görünür. Rıza olmadan selâmet olmaz.” Fütûhâtü’l Mekkiyye

Bu bakışa göre, Selâm ismi sadece dış dünyada değil, kulun kendi varlığıyla savaşını sona erdirdiği noktada tecelli eder.

Mevlânâ’da Selâmet: Fırtınada Sükûnet

Mevlânâ için “Selâm”, fırtına dinince gelen sessizlik değil; fırtına içindeyken gelen kabulleniştir. Çünkü ona göre gerçek huzur, dış şartlarla değil; iç yönelişle mümkündür.

“Selâm, dışarının susması değil; içerinin Allah’a razı olmasıdır. Rıza varsa, acı da huzura döner.” Mesnevî

Mevlânâ, bu ismi sadece bir barış hâli olarak değil, derin bir kabulleniş ve mahviyet olarak anlar. Çünkü gerçek huzur, Hakk’a razı olmaktır.

Kalpte Es-Selâm’ın Tecellisi: Huzurla Dolu Bir Sığınak

İnsan, doğduğu andan itibaren bir huzur arayışı içindedir. Bebekken anne kucağında, büyüyünce sevgi dolu cümlelerde, sonra kariyerde, ilişkilerde, hatta bazen sessizlikte...

Ama ne ilginçtir ki huzur, dışarıdan arandıkça kaçar. Çünkü o aslında hep içeride saklıdır.

Ve işte “Es-Selâm” ismi, bu içte saklı huzura açılan manevî bir kapı gibidir. Kalpte tecelli ettiğinde, dış dünyanın kaosuna rağmen bir sükûnet alanı oluşur. Fırtına sürer ama gemi batmaz. Çünkü kaptan bellidir.

İmam Kuşeyrî şöyle der:

“Selâm ismi, kalbi itminana ulaştıran ilâhî bir ses gibidir. O sesi işiten, ne geçmişin kahrına ne geleceğin korkusuna kapılır.”

Yani bu isim, sadece barış içinde olmak değil; zamanla, kaderle ve kendinle barışmak anlamına gelir.

Kaygı ve Kaostan Selâmete: Modern Zihnin Darboğazı

Zamanımızın hastalığı bellidir: huzursuzluk.İnsanlar endişe içinde uyanıyor, koşarak yaşıyor, gece yatağa kaygıyla giriyor.Ne kalabalıklar, ne başarılar, ne sosyal medya alkışları bu boşluğu dolduramıyor.Çünkü huzur maddeyle değil, mânâ ile gelir.

İşte bu çağda “Es-Selâm” ismi, sessiz ama güçlü bir ilaç gibidir.Hiçbir yan etkisi yoktur.Sadece şu üç şeye ihtiyacınız vardır:

1. Susmak

2. Dinlemek

3. Razı olmak

Çünkü Selâm ismi, dirençten teslimiyete geçiştir. Bu isim, insana şunu öğretir:

“Her şey yolunda olmak zorunda değil. Yeter ki kalbin Benimle olsun.” (Allah, Selâm ismiyle tecelli ettiğinde)

---

Zikirle Es-Selâm’a Yaklaşmak: Kalbin Ayarı

Zikir, sadece Allah’ı anmak değil; zihnin içini susturmak ve kalbi yeniden ayarlamaktır. “Yâ Selâm” zikri ise, kaygının uğultusunu durduran, iç gerginliği çözen bir ilâhî frekanstır. Bu zikirle kalp, dünyadan değil; Rabbin katından bir sükûnetle örtülür.

Zikir Usulü:

• Sessiz bir ortamda, tercihen gece

• 131 kez: Yâ Selâm

• Her tekrarın ardından şu niyet kalpten geçirilebilir:

  “İçimdeki karmaşaya rağmen, Senin huzuruna teslimim.”

Bu zikri özellikle şunlar için öneririz:

• Uykuya geçemeyen zihinler

• Sebepsiz huzursuzluklar

• Gelecek kaygısı

• Kaybedilenleri kabullenememe hali

Zikir sırasında ağlamak, esnemek, iç geçişleri yaşamak doğaldır. Bunlar kalbin derinliklerinin çözülmeye başladığını gösterir.

---

Ey Kalpleri Sakinleştiren…

Yâ Selâm…

Kargaşanın ortasında sesin susar.

Ama Sen, içimde en sessiz andasın.

Ey Selâm olan Rabbim…

Beni kalabalığın sesinden değil, içimde yükselen uğultudan kurtar.

Dış dünyayı değil, iç âlemimi sustur.

Sadece bir ânlık değil…

Ebedî bir selâmet istiyorum.

Ne geçmişime isyan edeyim, ne geleceğe tutunayım.

Seninle şimdi var olayım.

Kalbimi dinginleştir, nefesimi derinleştir, yüzümü huzura çevir.

Ey Selâm…

Acılardan geçtim ama hâlâ Seninleyim.

Ve bu yeter bana.

Senin selâmetine erişmek için, elimde ne kalırsa bırakmaya hazırım.

Yeter ki Sen söyle: “Selâm üzerinize olsun…”

---

Zikirle Tamam: Günlük “Yâ Selâm” Uygulaması

Modern şehir yaşamında kaygıdan korunmak için, bu zikir gün içinde de uygulanabilir:

• Sabah:33 kez Yâ Selâm – Güne kalbi açık başlamak için

• Gece:131 kez Yâ Selâm – Uyku öncesi iç temizlik

Zikrin ardından içsel bir niyet fısıldanabilir:

“Ben susuyorum… Sen konuş kalbime, ey Selâm.”

---

www.sesliterapi.net

@sesliterapi