El-Müheymin
- Sesli Terapi
- 22 Haz
- 4 dakikada okunur

El-Müheymin: Gözeten, Koruyan ve Şahit Olan
Varlığın her zerresinde bir gözetiliş vardır. Bir yaprak düşerken bile, düşüş açısı kayıt altındadır Bir kuşun göz kırpması, gökyüzünde süzülen bulutun şekli, ya da senin içinden geçen o anlık düşünce...Hepsi bir bilinç tarafından görülür, duyulur, bilinir.
İşte bu gören, bilen, kaydeden ve koruyan isimdir: El-Müheymin.
O, yalnızca dış dünyayı değil, kalbin en gizli kıvrımlarını da bilir. Yalnızca eylemlerimizi değil, niyetlerimizi de gözetir. Ve yalnızca gözetmekle kalmaz; aynı zamanda korur, sarar, esirger.
Mevlânâ der ki:
“Sen gözlerini kapatsan bile O seni görür. Kalbinin içinden geçen geçici bir huzursuzluk bile O’nun ilminde saklıdır.”
El-Müheymin, gözlerin değil; kalbin kendisini gözeten bir isimdir.
İnsanı en çok ne sarsar, bilir misin?
Görülmemek.
Birilerinin seni anlamaması, kalbinin derinliğini fark etmemesi…
Ama El-Müheymin ismiyle tanıştığında, artık şunu bilirsin:
“Benim her halim bir Tanık tarafından biliniyor. ”“Hiçbir gözyaşım boşa akmadı. ”“Hiçbir korkum duyulmadan kalmadı. ”“Hiçbir duam sessizliğe gömülmedi.”
Ve bu bilmek, kişiye kırılmaların içinden geçerken bile emniyet verir.
Kur’an’da El-Müheymin: Her Anımızın Tanığı
El-Müheymin ismi, Haşr Sûresi 23. ayette geçer:
“O Allah ki… Mü’min’dir, Müheymin’dir…”
Bu bağlamda Müheymin ismi, Mü’min’den sonra gelerek Allah’ın sadece güven vermediğini, aynı zamanda o güveni sürekli kıldığına işaret eder.
İbn Kesîr şöyle der:
“El-Müheymin, her şeyi kuşatan bir ilim, kayıt ve koruma ile gözetendir.O’nun gözetiminden hiçbir şey kaçmaz.”
Bu isim, yalnızca dışsal korumayı değil, aynı zamanda kalpteki denetimi ifade eder. Yani Allah seni yalnızca düşmanlarından değil; kendinden de korur. Nefsinin aldatmasından, şehvetinin taşkınlığından, vesvesenin zehrinden…
Çünkü El-Müheymin, sadece bakan değil, saptırmayan bir nazarla bakandır.
İbn Arabî’ye Göre El-Müheymin: İlâhî Gözetimin İç Yüzü
İbn Arabî’ye göre El-Müheymin ismi, sadece gözeten değil, iç içe gören, gözetileni kuşatan ve onu kendisinde fâni kılan bir bakıştır.
O der ki:
“Allah’ın Müheymin ismi, kulun özünü gözetir. Sadece ne yaptığına değil, neden yaptığına bakar.”
Bu bakış, sadece zahiri korumaz. Onu gözeten, aslında onu kendisine yönlendiren bir rahmetle gözetir.
Bir çocuk gece korktuğunda, bir anne yanına sokulur. Çocuğun korkusu geçmeden annesi gitmez. El-Müheymin, işte bu anne gibi değil, her şeyin ötesinde, annenin kalbine güveni ilham eden Zât’tır.
İbn Arabî’nin Füsûsu’l-Hikem’inde geçen ifadelere göre, Müheymin ismiyle tecelli eden Rabb, kulunun nefsani zaaflarını bile koruyarak büyütür. Kulun içindeki kirli niyeti, önce yüzleştirir, sonra temizler, en sonunda da o kiri vesile ederek onu kendine döndürür.
“Ey insan, nefsini gözeten bir Varlık var. Sen gafletle yürüsen de, O seni yoldan çıkarmaz. Çünkü O Müheymin’dir: Gözetir, ama iz bırakmaz.”
İşte bu sıfat, yalnızca izleyen bir bakış değil, dönüştüren bir rahmettir.
Mevlânâ’da Müheymin Tecellisi: Her Bakışta Hakk’ın Gölgesi
Mevlânâ’ya göre Allah’ın bakışı, insana emniyet değilse bile uyanış verir. Çünkü ilâhî bakış, maskeleri indirir. O yüzden Mevlânâ şöyle der:
“Allah seni görüyorsa, artık kendini kandıramazsın. ”“Çünkü gözlerinin içinden seni izleyen bir Gerçek vardır.”
Müheymin ismi, Mevlânâ’nın dilinde sadece koruyucu değil, eğitici, terbiye edici ve içsel aydınlatıcı bir sıfattır.
Her hatada, her düşüşte, her çelişkide seni gözetleyen bir Zât olduğunu bilmek; insanı ya korkutur ya da dönüştürür. Ve Mevlânâ’ya göre bu dönüşüm, ancak şu cümleyle başlar:
“Ben izleniyorum.”
Ama bu izleniş, ne kameradır, ne gözlemci... Bu izleniş, sevgiyle izleniştir. Bir annenin uykudaki çocuğunu izlemesi gibi, bir âşığın, sevdiğinin yüzüne sessizce bakması gibi...
İşte Mevlânâ burada der ki:
“Sen sandın ki Allah sadece günahını görüyor…Oysa gözyaşını da izliyor, sabrını da, içindeki kıvranışı da.”
Ve bu bilinç, insana en büyük ilacı verir: Sükûnet.
Çünkü insan, kendisini anlayan biri tarafından gözetildiğinde savunmayı bırakır, koşmayı bırakır, rahatlar.
Kalpte El-Müheymin’in Tecellisi: İçsel Farkındalık ve Güvende Oluş
Bazen sessizlikte, bazen kalabalığın ortasında, bazen de bir gece ansızın uyanıldığında… İçimizde bir farkındalık belirir: “Biri beni izliyor.”
Ama bu rahatsız edici bir izlenme değil, bilakis: içimizi yavaşça aydınlatan bir huzur.
Bu; El-Müheymin’in kalpteki tecellisidir.
İmam Rabbânî şöyle der:
“Allah kulunu, kul kendini koruyamadığında da korur.”
Yani sen gafletteyken, sen nefsinin esiri olmuşken, sen dua etmeyi unutmuşken bile O seni gözetmeye devam eder.
Bu tecelli, kalpte üç temel etki oluşturur:
İç güven: Dış tehlikelerden değil, kendi içindeki karmaşadan korunma hissi
Farkındalık: Kendini izleyen bir İlâh’a karşı dikkatli yaşama hali
Teslimiyet: Her şeyi bilen birinin seni yönettiğini bilmenin huzuru
Artık insan, kendi zayıflığını kabullenir. Ve bu kabullenmeden doğan teslimiyet, onun en büyük gücüdür.
Zikirle Gözeten’e Yönelmek: “Yâ Müheymin”
Zikir, dış dünyanın kaotik seslerini susturup, içteki hakikatin sesine yaklaşma eylemidir.
“Yâ Müheymin” zikri; bir çeşit gözetenle bağlantı kurma hâlidir. Duygusal yaralara sargı, unutulmuş dualara hatırlatma ve bir tür “sözsüz emanet etme” biçimidir.
Zikir Usulü:
Ne zaman?: Sabah sessizlikte (güne başlamadan önce)
Gece yatmadan önce (özellikle huzursuzluk varsa)
Nasıl?:121 kez “Yâ Müheymin” diyerek, her tekrarın sonunda içinden şu niyet geçsin: “Sen beni gözetiyorsan, ben kendimi bırakabilirim.”
Zikir anında: Her tekrar bir örtü gibi hissettirsin. Kalbine gözetilmenin ağırlığı değil; rahmeti çöksün.
Bu zikrin özellikle şu durumlarda etkili olduğu rivayet edilir:
İçsel kaygılar
Unutulmuş duaların tekrar canlandırılması
Rüyaların sık sık karışık ve karanlık olması
Göz önünde olma korkusu, utanma hissi
Ey Her Şeyin Tanığı ve Koruyucusu…
Yâ Müheymin…
Seni bilmeden yaşadım yıllarca.
Kalbimde fırtınalar koptu, ama Sen hep sessizce bekledin.
Karanlıkta bile yolumu gözettiğini bilmeden yürüdüm.
Ey beni izleyen, ama asla yargılamayan Allah’ım…
Beni gözetmeye devam et.
Ben kendimi unutursam, Sen beni unutma.
Düşüncelerim dağılırsa, Sen onları topla.
Kalbim kırılırsa, Sen sarmasını bilirsin.
Ben dua edemezsem bile, Sen cevabını geciktirme.
Ey Müheymin…
Her bakışın, beni bana hatırlatsın.
Her izleyişin, içimdeki dağınıklığı düzenlesin.
Ve ne olursa olsun, ben Senin gözetiminde olduğumu unutmayayım.
Sığınmak istediğimde, hep Senin nazarına kaçayım.
Başkaları beni anlamasa da, Sen kalbimi anla.
Çünkü ben kelimelerle değil, Senin bakışınla iyileşiyorum.
Yâ Müheymin…
Gözünden düşmeyeyim.
Gözetimin altındayken eksilmek istemem.
Zikirle Tamam: Günlük “Yâ Müheymin” Uygulaması
Sabah: 99 kez Yâ Müheymin zikredilir. Niyet: Güne ilâhî koruma ile başlamak.
Gece: 121 kez Yâ Müheymin zikredilir. Niyet: Ruhen emanet olmak, farkındalıkla uyumak.
Dua sonrası:11 kez Yâ Müheymin zikredilir. Niyet: Duaların cevapsız kalmadığını hissetmek.
Her zikir sonrası içinden geçir:
“Ey Müheymin, beni koruyan yalnız Sensin.”
@sesliterapi

$50
Product Title
Product Details goes here with the simple product description and more information can be seen by clicking the see more button. Product Details goes here with the simple product description and more information can be seen by clicking the see more button

$50
Product Title
Product Details goes here with the simple product description and more information can be seen by clicking the see more button. Product Details goes here with the simple product description and more information can be seen by clicking the see more button.

$50
Product Title
Product Details goes here with the simple product description and more information can be seen by clicking the see more button. Product Details goes here with the simple product description and more information can be seen by clicking the see more button.